Yargıtay’ın mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu evliliklerde katkı payı talebini haklı gördüğü önemli bir güncel kararları sizler için derledik:
Eşler ister noter huzurunda akdettikleri bir mal ayrılığı sözleşmesi ile mal ayrılığı rejimine geçmiş olsun, ister mallarını yasal mal rejiminin mal ayrılığı olduğu dönemde edinmiş olsun (01.01. 2002 öncesi), aralarında mal ayrılığı rejimi geçerli olduğunda dahi, diğer eşin mal varlığına yapmış oldukları katkıyı talep edebilecekleri kabul edilmektedir.Talepte bulunan eşin yaptığı katkının bağışlama niteliğinde olmaması bu bakımdan önem taşır. Zira, bağışlama kastı ile yapılan katkıların iadesi istenemeyecektir.
Yargıtay içtihatlarından ;
Yargıtay’ın mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu evliliklerde katkı payı talebini haklı gördüğü önemli bir güncel kararları sizler için derledik:
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/11647 E. 2015/20164 K. 11.11.2015 Tarihli kararında:
“Dosya arasında davacı kadının Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nde çalışmasına ilişkin bordrolar olmasına rağmen davalı erkeğin çalışmalarına ilişkin kayıtlar bulunmamaktadır. Mahkemece yapılacak iş, davacı tarafın evlenirken takıldığını belirttiği ziynet eşyalarından ne kadarı ile arsa alımına katkıda bulunduğunun kendisinden de sorularak saptanması, ayrıca davalı yanın kabulünde de bulunan davacı kadının ve davalının gelir getirici çalışmaları hususunda gerekli araştırmaların yapılması, gerektiğinde bilirkişiden ek rapor alınarak taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda yukarıda belirtilen ilkeler de dikkate alınarak hakkaniyete uygun bir şekilde davacının katkı payı miktarının belirlenmesi, varsa kalan ziynet alacağı yönünden de olumlu olumsuz hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.”
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 07.06.2000 Tarihli bir kararında ise; birlikte malik olma amacı ile edinilen taşınmazın davalının anlaşmaya aykırı davranarak üzerine alması sebebiyle, tazminat ödemekle yükümlü olacağı kabul edilmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2-959/972 E. 07.06.2000 Tarihli kararında :
Dosyadaki delil ve belgelerden, davacının 1968 de sattığı daireden elde edilen para ile kendisine intikal eden miras payını ve ayrıca bozdurulan ziynetlerin bedelini davalıya verdiği ve kocanında bu paraları dava konusu taşınmazların alımına katarak mal edindiği açıktır…
Bu durumda, dava hukuksal nitelikçe; davacı eşin parasal değerleri vermesinde, dava konusu taşınmazların kocası adına alınmasına katkıda bulunmaktan ziyade, bu taşınmazlarda “Birlikte Malik olma”nın amaçlandığı, tarafların bu irade biçimi ile akdi kurduklarının kabulü gerekir. Hal böyle olunca davalının, anılan anlaşmaya aykırı davranması sonucu taşınmazları kendi üzerine alan davalıdan tazminat isteyebileceğinde kuşku ve duraksamaya yer yoktur.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/ 12734 E. 2015/21008 K. 23.11.2015 Tarihli kararında:
Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM m. 186/1). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır (TKM m. 189). Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin edindiği malvarlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir. Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle (maaş, gündelik, kar payı vs gibi) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü durumlarda; çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtay’ın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir.
Mal ayrılığı rejiminde yapılan katkıların istenmesi Konusunda Daha Detaylı Bilgi Almak veya Dava Açmak İçin Ofisimizi Arayabilirsiniz.
.
Aşağıdaki başlıklar da ilginizi çekebilir.