Kanunla yapılan değişiklikle “kuvvetli suç şüphesini gerektiren somut delil” kriteri getirilmiştir. Kanunkoyucu bu değişiklikle, tutuklama için, şüphe çeşitlerinden “ kuvvetli suç şüphesi ” ni belirlemekle yetinmemiş aynı zamanda “kuvvetli suç şüphesini oluşturan somut delil “aramıştır.
Tutuklama tedbiri, kişi özgürlüğüne doğrudan müdahale etmesi bakımından ağır ve ciddi bir koruma tedbiridir. Tutuklama tedbirinin ağırlığı gereği, sulh ceza mahkemelerince verilen tutuklama kararları maddi ve biçimsel birçok koşula bağlanmıştır. Tutuklama kararlarının yasa ve AİHM içtihatları ile belirlenen temel kriterlere aykırı olması bu kararları hukuka aykırı kılar. Ceza Muhakemesi’nin 100. Maddesi’nde 6526 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikle “kuvvetli suç şüphesini gerektiren somut delil” kriteri getirilmiştir. Kanunkoyucu bu değişiklikle, tutuklama için, şüphe çeşitlerinden “ kuvvetli suç şüphesi ” ni belirlemekle yetinmemiş aynı zamanda “ kuvvetli suç şüphesi oluşturan somut delil “aramıştır.
Anayasa Mahkemesi 11.01.2018 Tarih 2016/23672 Başvuru numaralı kararı ile Cumhuriyet savcısının esas hakkında mütalaasında;
Suç işlendiğine dair delil olarak kabul edilen “Bylock” üzerinden başvurucu dışındaki kişiler arasında yapılan yazışmaların tek başına suç şüphesini gösterir kuvvetli bir belirti olarak değerlendirilmesini mümkün görmemiştir.
İlgili karar “Bylock” açısından yapılan değerlendirme bakımından önem taşımakla birlikte, dosyada mevcut bir delilin kuvvetli suç şüphesi gösteren kuvvetli bir delil olarak görülmemesi yönünden de önem taşımaktadır. Dosyada mübrez bir delil vardır ancak Anayasa Mahkemesi bu delili kuvvetli bir belirti olarak değerlendirmemiş ve tutuklamayı hukuksuz bulmuştur.
Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kararı kuvvetli suç şüphesi oluşturan somut dayanakların değerlendirilmesi açısından önemlidir. Yasal düzenleme ve ilgili karar birlikte değerlendirildiğinde, tutuklama kararları bakımından kuvvetli suç şüphesini oluşturan somut dayanakların belirlenmesi ve dayanak olarak gösterilen belirti- bulguların mahiyeti açıklığa kavuşmaktadır.
Anayasa Mahkemesi 11.01.2018 Tarih 2016/23672 Başvuru No’lu Kararın ilgili kısmı şöyledir:
“Son olarak somut olayın koşulları ve başvurucu hakkında kullanılan ifadelerin içeriği dikkate alındığında Cumhuriyet savcısının esas hakkında mütalaasında suç işlendiğine dair delil olarak kabul edilen “Bylock” üzerinden başvurucu dışındaki kişiler arasında yapılan yazışmaların tek başına suç şüphesini gösterir kuvvetli bir belirti olarak değerlendirilmesi mümkün görülmemiştir.
Bu itibarla somut olayda “suç işlendiğine dair kuvvetli belirti”nin yeterince ortaya konulamadığı, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.”
Ceza Hukuku konusundaki diğer yazılarımızı okumak için lütfen tıklayınız.
Aşağıdaki başlıklar da ilginizi çekebilir.